Ana Sayfa
     Mesaj Yolla
     Bize Yazın
     Aşıksanız..
     Sevdiğim Nerdesin
     Etme !
     Yalnızlık
     Gitme
     Böyle Sevdim İşte
     Bırakma Beni
     Liseli Kız
     Aşk Hikayeleri
     Serserim
     mühürlenmiş.....
     aşkın gücü
     iki kum tanesi
     tebessüm....
     Hoşçakal Sevgilim
     Internette Aşk
     tuzlu kahve
     Romeo
     şizofren aşk
     Sevginin ölçüsü
     Aşk hastalık mı?
     Ellerimi Birakmayin
     Üye Ol
     Forum
     Oyunlar
     Seni ben
     Son Tango
     Sen Hiç Bilemedin
     Resim Şarkı Sözü
     Resim Şarkı Sözü 2
     Aşk Adamı
     Forumumuz
     Aşk Gifleri
     Aşk Budur !
     Gerçek Aşk
     Beyaz Gelinlik
     Sevgi Sözleri



- Aşk hastalık mı?


Aşkın beyinde muhakeme yeteneğini çalıştıran bölümü etkisiz hale getirdiği beyindeki kimyasallardan serotoninin aşıklarda ve saplantılı kişilik bozukluğu olanlarda aynı seviyede olduğu belirlendi. İnsanoğlunun en güçlü ve coşkulu ruh hallerinden olan aşkın nörolojik temellerini araştıran nörologlar bu sevgi ve arzunun yoğunluğunu ölçtüler. Londra Üniversitesi Nörobiyoloji profesörlerinden Semir Zeki fonksiyonel MRI kullarak yaptığı araştırmada 17 kişiye önce sevdiği kişinin ardından da arkadaşlarının fotoğrafları gösterilerek serebral kan akışları izlendi. Araştırmada insana müthiş mutluluk ve haz veren aşkın kişilerdeki “muhakeme yeteneğini yitirdiği” ve “saplantılı kişilik bozukluğuna” neden olduğu ortaya çıktı.

BEYİN KİMYASI DEĞİŞİYOR

Araştırmaya göre aşk beyinde güven inanç haz duyma ve ödüllendirme fonksiyonlarını etkinleştiriyor. Aşık olanlarda oksitosin ve vazopressin maddeleri fazla salgılanıyor ve bu da karşıdaki kişiye olan bağlılığı artırıyor. Tek eşli kadın ya da erkeklerde daha çok oksitoksin salgılanıyor. Aşıkken depomin ve norepinefrin artıyor. Depomin motivasyon artışına mutluluk heyecan uykusuzluk kalp çarpıntısı ve nefes darlığına neden oluyor. Norepinefrin de heyecan ve enerji düzeyini artırırken uyku ve iştahı kaçırıyor.

ZİHİN YANILMASI

Aşk insan beyninde muhakeme ve yargılama yapan bölümleri de etkisiz hale getiriyor. Aşık olan kişiler sevdiklerine karşı muhakeme yeteneğini kaybediyor. “Aşıkken tamamen kör oluyor” ve aşık olunan kişinin olumsuzlukları beynin bu bölgelerinin çalışmaması nedeniyle görülemiyor.
Beynin 'zihin teorisi' olarak adlandırılan ve başkalarıyla farklılıklarını ortaya koyan mekanizması da aşık olunca devreden çıkıyor. Bu nedenle kişiler aşık olduklarıyla aralarında bir ayrım yapmıyor ve onu kendisi gibi görüyor.

TAKINTILI SEVGİ

Araştırma aşkın insanları nasıl saplantılı hale getirdiğini de açık şekilde ortaya koyuyor. İnsanların beynindeki kimyasallardan serotonin seviyesi aşık olanlar da saplantılı (obsesif kompülsif bozukluğu) kişilerinkiyle aynı seviyede bulunuyor.
Aşk bir yandan kişiye huzur ve güven verirken diğer yandan ayaklarını yerden kesiyor. Beyindeki 'medial insula' bölümü aşkla aktive oluyor. Agresif davranışlarla ilgili bu bölüm aşık kişilerde çalışıyor ve anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye yarıyor. Aşk duygulanım dikkat motivasyon ve hafıza ile ilgili beyin alanlarını aktif hale getiriyor. Bu yapıların aktifleşmesi stresin azalmasına neden oluyor.

AŞKIN ÖMRÜ 3 YIL MI?

Sinir hücreleri arasında hedeflere uygun bağlantıları etkileyen uyarı maddelerinden sinir büyüme faktörü de (NGF) aşkın süresini biçiyor. Ellerin terlemesine ve heyecanın yükselmesine de neden olan NGF değeri tutkulu aşkın ilk zamanlarında yükseliyor. Araştırmada insanın doğası itibarıyla bu tutkuyu sürdüremediği ortaya çıkıyor ve arzunun şiddetiyle doğru orantılı artan NGF değeri en fazla 3 yıl sonra azalıyor.

ZENGİN KIZ İLE FAKİR GENCİN AŞKI

Araştırmayı yapan Prof. Dr. Semir Zeki AA muhabirine “nöropotik aşkı” anlattı. Aşkın beynin ortaya çıkardığı bir ürün olduğunu belirten Zeki “Aşık olan kişinin beyninin depomin içinde yüzdüğünü” ve bunun beyindeki motivasyon ve hedefe yönelik konsantrasyonu artırdığını söyledi. Aynı belirtileri bağımlıların da gösterdiğini dile getiren Zeki “Beyindeki bazı kısımların aktivasyonunu yitirmesine neden olan aşkın rasyonel olmadığını” vurguladı. Zeki “Bu kadar rasyonellik dışı bir şeyi rasyonel şekilde izah etmeye çalışmaktan ziyade neden bu kadar rasyonellik dışı olduğunu anlamaya çalışmak lazım” dedi.
Aşık olan kişilerde 'özgür iradenin' yok olduğunu vurgulayan Zeki zengin kızın fakir gence aşık olabildiğini belirterek “Böylesi durumlarda anne-babalar arkadaşlar olarak biz rasyonel şekilde muamele etmeye çalışıyoruz. Bu durumda nasihat vermek çok saçma ve vakit kaybı. Bu duruma tahammül etmek gerek. Aşk rasyonel olmadığı için böylesi bir durumda bizim tepkimiz de rasyonellik dışı oluyor” diye konuştu.
Zeki “Aşk bir hastalık ama tedavi etmeye gerek yok. Hayatınız boyu devam etmesini istediğiniz bir hastalık. Arzu edilen bir felaket” dedi.
Kadınların aşkta erkeklere göre daha itinalı ve çok daha verici olduğunu belirten Zeki erkeklerin 'karşılıksız alma ve sürekli tüketme' derdinde olduğunu savundu.
Kadınların psikolojik açıdan erkeklere oranla çok güçlü olduğunu ifade eden Zeki kadınların aşkının daha uzun sürdüğünü ancak vazgeçtikten sonra da daha kolay unuttuklarını söyledi.

 

 
Bugün 2 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol